Dünya üzerinde kurulmuş bütün Türk Devletleri halkıyla bütünleşerek birlik beraberlik içinde devam etmiştir. Devlet yönetiminde bulunanlar ve kendini hiç ilgilendirmeyen konularda devletin verdiği yetkinin arkasına sığınarak görev çıkaran; kraldan çok kralcı olanların kendi menfaatleri için halkına hizmet yerine her geçen gün halkının sırtındaki yükü ağırlaştırdığı anda aradaki bağın kopmasıyla geçmişte dağılmış nice devletler vardır.
Geçmişimiz olan şanlı Osmanlı Devleti dünyaya; devlet yönetimindekilerin inançlı disiplinli olması, otorite sağlanırken hiçbir şahsi menfaat düşünülmemesi, önceliğin vatan olması gibi bazı değerlere dikkat edilmesi ettirilmesi sonucu 600 yıl hükmetmiştir. Devlet içinde ne zaman otorite zayıflayıp düşmanlar devlet yönetimindekileri kolayca yönlendirebilir hale geldi o zaman temel taşları yerinden oynadı ve sarsıntı sonunda elimizde Türkiye Cumhuriyeti toprakları kaldı,kalan bu topraklardan da bizi çıkarıp yok edeceklerdi ama yapamadılar binlerce şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar hiçbir düşmana geçit vermedi. Vatan müdafaasında Türk milletinin verdiği mücadeleyi göz önüne aldığımızda şu anda yaşadığımız topraklar üzerinde o mücadeleyi verenleri ne kadar hatırlıyor ve ne için şehit olduklarını düşünüyor muyuz? Maalesef yaşadığımız bu zamanda cephede savaş halinde bile dini görevlerini aksatmamaya özen gösteren dedelerimiz bizim halimizi gördüklerinde kemikleri sızlıyordur.
Gelecek nesilleri korumak ve devletin özüne bağlı bir şekilde daim olmasını sağlamak dinimize ve kültürümüze sarılmaktan geçer. Geleceğimiz olan evlatlarımızı kendi özümüz doğrultusunda,Türk devletinin kıyamete kadar benliğini kaybetmeden devam etmesi için yöneticilerimiz eğitim konusunda kesin ve karalı bir düzen getirmeleri, bu vatanın evlatlarının dinini gerçek anlamıyla öğrenmesi için çabalayanları gerekli denetimlerle engel olma yönünde değil asıl niyetlerini iyice araştırarak kolaylık sağlaması sonucunda gelecek nesiller dinden kültürden bi haber yetişmeyecektir. Gerçekten bu vatanın evlatlarını ve geleceğini düşünen eğitimcilerimiz vardır, onlara sahip çıkarsak Türk kültürünü ve inancını yıpratacak düşmanlarımızın güdümünde olan eğitimcilere hiç ihtiyacımız olmayacaktır.
Yarım doktor candan yarım hoca dinden eder tabirince Türk halkının ve geleceği olan evlatlarının düşüncelerini bulandıracak milli ve manevi değerlerimiz konusunda farklı düşünceler yorumlar uyduran sözde eğitimcilere din adamlarına itibar edilmemesi konusunda bilinçli olursak Türk Devleti kıyamete kadar kendi özünü kaybetmeden daim olacaktır.
20.01.2020