Ecdadımız Osmanlı Devleti dini, dili, ırkı farklı toplulukların birlikte kendi örf ve adetlerine göre ailede eğitimin önemi benimsenmesini sağlamış ve adaletle hükmederek insanların farklı olmalarına rağmen asırlarca bir arada güvenle yaşamalarına ortam hazırlasa da bu günlerde olduğu gibi devlete zarar vermek isteyen düşmanlar kendi insanlarımızı kandırarak huzuru bozmak için ne gerekiyorsa yapmış ve sonunda maalesef bütün değerlerimizi yitirmiş hangi değer uğruna yaşayacağımızı unutmuş okyanusun ortasında rotasını kaybetmiş bir yelkenli gibi rüzgâr ne tarafa sürüklerse oraya gidercesine yaşam sürmeye çalışıyoruz. Bu vatan için canlarını veren ecdadımızın emanet ettiği değerlerimizin kıymetini bilemediğimiz için farkında olmadan birileri elimizden aldı maalesef. Ecdadımız evvela gittiği yerlerde eğitime önem vermiş ve insanların kendilerini güvende hissetmeleri için yönetimi din, dil, ırk gözetmeksizin adaletle hükmedecek kişilere emanet etmişler. Biz geçmişimizle övünüyoruz ama hiç örnek alamıyoruz şu anda en düşük memuriyetten en yüksek idare ye kadar yapılan atamalarda maalesef ecdadımızın yaptığı uygulamaları tatbik edemediğimizden insanlar arasındaki ilişkilerdeki güven ve devlete olan güven sarsılmaktadır. Yaşadığımız bu günlerde en büyük sorun birbirimize olan güveni yitirmemizdir. Bu sorun nereden kaynaklı olduğu herkes tarafından bilinmektedir ama işimize gelmediğinden her zaman olduğu gibi kolay olanı seçip günümüzü kurtarma peşinde olduğumuz için bir sorunla karşılaştığımızda hemen suçu devlete atmak çok kolay geliyor, hiç düşünmüyoruz kendimiz yaşantımızda özümüzü kaybettiğimizi asıl yaşama sebebimiz olan bizi yaratan Allah ın emir ve yasaklarına uygun yaşamak ve çocuklarımıza da örnek olmak olduğunu bilsek hiç kimse bize istemediğimiz şeyleri dayatma cesaretini bulamaz. Bireyin devlete güven duyması, ancak hukuki güveliğin sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde mümkün olabilecektir. Devlet, bireylerin hukuka olan inançlarını ve güvenlerini korumakla yükümlüdür. Bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerle bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınması gereklidir. Devletin yönetiminde olan kişiler gelip geçici olduğu için önemli olan devletin daim olmasıdır bu nedenle devlete olan güvenimizi hiçbir zaman kaybetmemeliyiz. Devlet kurumlarındaki kişilerin uygulamaları nedeniyle devlete olan güvenimiz sarsılırsa bu zamanla düşmanlığa dönüşür ve düşmanların faaliyetlerinde kolay hareket etmelerine farkında olmadan yardım etmiş oluruz. Bu vatanın ne fedakârlıklarla ecdadımızdan bize kaldığının bilincinde olur bizden sonrakilere de anlatırsak daha doğrusu dünyayı toz pembe görmeyi bırakıp özümüze dönebilirsek bütün zorluklar geçecektir. Bu sıkıntılı günleri bahane ederek devlete güvenimizi kaybetmeyelim, birlik olabilirsek ecdadımız gibi her türlü sıkıntıyı mücadele ederek atlatabileceğimizin farkında olmamız gerekir. Bizler birey olarak ne kadar devletimize güvensek de bizi idare edenlerinde Şeyh Edebali nin dediği gibi insanı yaşat ki devlet yaşasın sözünün bilincinde olması gerekmektedir. Allah devletimizi daim etsin, kendisini bu devletin bir bireyi olarak kabul edenleride devlet bilincinden mahrum etmesin.
13.12.2023